11 Temmuz 2014 Cuma

Hz. İsa (as)'ın insanları, Allah'ı övmeye ve yüceltmeye teşvik etmesi

Hz. İsa (as), etrafındaki insanları her zaman, tek övülecek ve yüceltilecek olan Yüce Rabbimiz Allah'a yönlendirmiş ve O'nu yüceltip övmeye teşvik etmiştir. İncil pasajlarında Hz. İsa (as) kendisini kastetmemektedir. Böyle bir yorum pasajların içinde hiçbir yerde yoktur. Hz. İsa (as), sahip olduğu ilmin kendisinden değil Allah'tan olduğunu söylemekte ve doğrudan Yüce Rabbimiz Allah'a insanları yönlendirmektedir.
Yahudiler şaşırdılar. "Bu adam hiç öğrenim görmediği halde, nasıl bu kadar bilgili olabilir?" dediler. İsa onlara, "Benim öğretim benim değil, beni Gönderenindir" diye karşılık verdi. "Eğer bir kimse Allah'ın isteğini yerine getirmek istiyorsa, bu öğretinin Allah'tan mı olduğunu, yoksa kendiliğimden mi konuştuğumu bilecektir. Kendiliğinden konuşan kendini yüceltmek ister, ama kendisini Göndereni yüceltmek isteyen doğrudur ve O'nda haksızlık yoktur." (Yuhanna, 7:15-18)

İsa yola çıkarken, biri koşarak yanına geldi. Önünde diz çöküp ona, "İyi öğretmenim, sonsuz yaşama kavuşmak için ne yapmalıyım?" diye sordu. İsa ona, "... iyi olan tek biri var, O da Allah'tır." (Markos, 10:17-18)

gun_batimi

Hz. İsa (as)'ın, Allah'a itaat ettiğini açıklaması

Hz. İsa (as) İncil'de Allah'ın bir kulu olduğunu, bir peygamber olarak gönderildiğini ve peygamberlik vasfının gereği olarak da Allah'ın kendisine emrettiklerini uygulamakla sorumlu olduğunu belirtmektedir. Kendinden bir şey yapmadığını ve Kendisini gönderen Yüce Allah'ın buyruklarını yerine getirdiğini söylemektedir.
Sonsuz güç sahibi bir İlah ancak Kuran'ın "....O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "Ol" der, o da hemen oluverir." (Bakara Suresi, 117) ayetinde bildirildiği gibi, yarattıklarına hükmeder. Hz. İsa(as) da bu gerçeği bilen ve Allah'a itaat eden bir kuldur.
Dikkat edilirse hemen her sözünde Hz. İsa (as), kendisini yaratan Allah'ın büyüklüğünü övmekte ve O'nun emirlerini yerine getirdiğini belirtmektedir. Dolayısıyla Hz. İsa (as)'ın bu konudaki İncil'de yer alan sözlerinde de üçlemeyi destekleyecek hiçbir izah yoktur.
[Hz. İsa (as):] "... kendi isteğimi değil, beni Gönderenin [Allah'ın] isteğini yerine getirmek için geldim." (Yuhanna, 6:38)
[Hz. İsa (as):] "Ben kendiliğimden hiçbir şey yapamam. İşittiğim gibi yargılarım ve benim yargım adildir. Çünkü amacım kendi istediğimi değil, beni Gönderenin [Allah'ın] istediğini yapmaktır." (Yuhanna, 5:30)

Hz. İsa (as)'ın, mucizeleri Allah'ın izniyle gerçekleştirdiğini söylemesi

hz isa mucize

Tek Hakim elbette Allah'tır. Ve her şeyin Hakimi Allah kuşkusuz bir peygamber olarak gönderdiği Hz. İsa (as)'ın da Hakimidir. Hz. İsa (as), yaptığı herşeyi Rabbimiz'in izni ile yaptığını elbette bilmektedir. Nitekim İncil sözlerinin çok büyük bir bölümünde Hz. İsa (as)'ın bunu bilerek konuştuğu, Allah'ı yücelttiği ve insanları Allah'a yönelttiği açıkça görülmektedir.

... İsa, Rab'bin gücü sayesinde hastaları iyileştiriyordu. (Luka, 5:17)

İsa, Allah'ın herşeyi kendi ellerine verdiğini ve Allah'tan gelmiş olup yine Allah'a gittiğini biliyordu. (Yuhanna, 13:3)

Bir kısım Hristiyanlar, İncil'de geçen bu izahları da şu şekilde tevil edebilirler: "Hz. İsa (as) hem insan hem de tanrı vasfı gösteriyordu. Dolayısıyla insan vasıfları göstermesi normaldir". Böyle bir tevil, üçleme inancının temelindeki derin mantık çöküntüsünü anlatmaktadır. İnsan özellikleri gösteren, dünya hayatının gereği olarak acizliklerle yaratılmış bir varlık, nasıl ilah olabilir? Böylesine bir iddia, Allah'ı sevdiğini iddia eden insanlar tarafından nasıl kabul edilebilir?
Allah yücedir, dünyadaki eksiklikleri bir imtihan olarak yaratandır, fakat Kendisi tüm eksikliklerden münezzehtir. Daha önce defalarca üzerinde durduğumuz ve yazının ilerleyen sayfalarında da duracağımız gibi sorun, Allah'ın yüceliğini gereği gibi anlamama, Allah'ı takdir edememe sorunudur.
Burada, İncil'e dayanarak verilen tüm açıklamalar, Hz. İsa (as)'ın Allah'a sadık ve itaatli bir kul ve beşer olduğunu açıkça göstermektedir. İncil'de kesin olarak bildirilen bu ifadeler, zaman içinde üçleme mantıksızlığının süzgecinden geçirilmiş, İncil sözleri karmakarışık yorumlarla üçleme inancına uygun hale getirilmeye çalışılmıştır. Oysa bu aldatıcı telkini almamış bir kişi, İncil'e baktığında, Hz. İsa (as)'ın insan ve kul olarak vasfını kolaylıkla anlayabilir. Böyle bir kişi, üçleme iddiasının ne kadar zorlama bir izah olduğunu da rahatça görebilir. Hatta böylesine açık izahlardan üçleme gibi bir mantığın çıkmasına da oldukça şaşıracaktır. Demek ki açık bir zihin ve önyargısız bir bakış açısı ile bakıldığında, her Hristiyan İncil'de hiçbir şekilde üçleme inancına dair hiçbir şey olmadığını, dahası yukarıdaki İncil sözlerinden de anlaşılabileceği gibi, aksine bu inancı ortadan kaldıracak ifadelerin yer aldığını görecektir.

girl on water

De ki: O Allah, birdir. Allah, Samed'dir (herşey O'na muhtaçtır, daimdir, hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır). O, doğurmamıştır ve doğurulmamıştır. Ve hiçbir şey O'nun dengi değildir.
(İhlas Suresi, 1-4)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder